Günümüzde gittikçe daha çok duyduğumuz bir kavram “öz-şefkat”. İngiltere’de yüksek lisans yaptığım süreç içerisinde, bu kavramın kurucusu olan Kristin Neff’in öz şefkat atölyesine katılma imkanı bulmuştum. Kendisinden bu konuyu dinlemek çok etkileyiciydi, hayata ve kendime dair farklı bir bakış açısı kazandırdı.
Bir düşünün. Acı çekerken kendinize nasıl davranıyorsunuz? Peki en yakın arkadaşınız acı çekerken ona nasıl yaklaşıyorsunuz? İşte öz-şefkat bu noktada devreye giriyor diyebiliriz. Öz-şefkat, en iyi arkadaşımıza söyleyeceğiniz sözleri, göstereceğiniz şefkati kendimize de söylemek ve göstermektir.
Yani kısaca öz-şefkat, kişinin, sevdiği birisine yaklaştığı gibi kendisine davranmasıdır. Kişinin kendisine ihtiyacı olan şefkati göstermesi, kendisiyle iyi arkadaş olabilme beceresidir.
Neff’e göre öz-Şefkat 3 bileşeni kapsar:
1- Öz-Nezaket: Kişinin kendisini sertçe yargılaması yerine kendisine daha anlayışlı, daha nazik davranmasıdır. Zor, acı verici bir süreçte kişinin kendisine anlayışlı ve nazik yaklaşması, üzüntüyü daha kolay atlamasında ve incinse de kaldığın yerden devam etmesine yardımcı olur.
2- Ortak İnsanlık: Kendi deneyimlerimizi bir bütünün bir parçası olarak hatırlamak birbirimize bağlı hissetmemize yardımcı olur. Utanç verici anlar, hayal kırıklığı, korku ve öfke ortak deneyimlerdir. Her insanın bu durumları ve duyguları yaşadığını hatırlamakta fayda vardır.
3- Mindfulness (Bilinçli Farkındalık): Kişinin kendisini, acı verici deneyimleriyle olduğu gibi yargılamadan o “an” içinde kabullenmesidir.
Genellikle acı verici ve zor olan deneyimlerimizi, duygularımızı veya düşüncelerimizi uzaklaştırmayı istemeye eğilimliyiz; ancak hayata devam edebilmek için onları kabul edebilmek ve bu duyguların orada olmalarını sağlamak, geçmeleri için onlarla birlikte olmak gereklidir.
Öz-şefkat, gelişmiş duygusal esneklik ve duygusal dengeyi sürdürmekte daha iyi bir yetenek sağlayarak, daha iyi başa çıkma becerileri ve duygusal zor deneyimlerde daha hızlı atlatma sürecinde yardımcı olur. Yapılan çeşitli araştırmalar, öz-şefkatin anksiyete, depresyon gibi olumsuz durumları azaltırken; mutluluk, özgüven, motivasyon gibi olumlu durumları arttırdığını, bağışıklık sistemi fonksiyonları iyileştirdiği ve kişiyi daha sağlıklı davranışlara yönelttiği bulunmuştur.