Farkındalık.. Son günlerde gittikçe daha da çok duyduğumuz bir kavram haline geldi. Yok şu an’ın farkında olmak, yok şunun farkında olmak. Peki ne olacak farkında olursak? Ne değişecek? Farkında olmadan yaptığımız çok şey var yani davranışımızın sonucunu düşünmeden davrandığımız zamanlar. Buna otomatik pilot da diyebiliriz, yani hayatı otomatik pilotta yaşamak. Otomatik pilot zaman zaman bize fayda sağlayabilir. Örneğin kalbimizin atması otomatik pilotta gerçekleşir bu sayede sürekli bunu düşünmek zorunda kalmayız. Ancak konu özellikle olumsuz deneyimlerimize gelince otomatik pilot işlevsel olmaz. Otomatik ve olumsuz düşüncelere kapılıp, yoğun olumsuz bir duygu ile başka bir duygu durumunda olsak yapmayacağımız davranışlarda bulunuruz. Oysa o an otomatik pilottan biraz çıkabilsek yani odağımızı aslında elimizde olan şu an’a verebilsek, bir izin versek kendimize düşüncemizi ve duygumuzu yargılamadan deneyimlemek için. Yani kendimizin, gerçek düşüncemizin, o an ki duygumuzun farkında olsak. Otomatik pilotta yaşamak hayatı kaçırmak, farkında olamamak demek. Oysa farkında olduğunda başlıyor hayat ve hayat farkında olduğunda güzel. Farkında olmak, şu anda olana karşı daha az tepki vermek ve olumlu, olumsuz durumlarla iç içe olma hali demek. Hayat, olumsuz duygusuyla da olumlu duygusuyla da yine hayat. Hayat bu çünkü, inişli çıkışlı bir yol ama direksiyon kişide. Bir engebe gördüğünde frene basmak da kişinin elinde, dümdüz bir yolda müziğin sesini açarak keyifle kullanmak da kişinin elinde.